Hastaneler, Diş Poliklinikleri ve Diyaliz Merkezleri Çevre Danışmanlığı

Yatak kapasitelerine göre 20’den fazla yatak kapasitesi olan hastane ve sağlık kuruluşlarının yanı sıra yatak kapasitesi 15’in üzerinde olan diyaliz merkezleri ve diş polikliniklerinin çevre danışmanlığı hizmeti alma zorunluluğu bulunmaktadır. İlgili kuruluşlar atık yönetim sistemi kurmak ve atıkların depolanması için gerekli fiziksel şartları sağlamakla yükümlüdür. Tıbbi atıklar tehlikeli sınıfta olup çevre ve insan sağlığı için uygun koşullarda depolanmalı ve bertaraf edilmelidir. Tıbbi atıklar için uygun koşulların sağlanması, oluşan atıkların kaynağında azaltımı, türüne göre ayrı toplanması ve düzenli depolanması sağlanmalıdır. Oluşan atıkların bertarafı için yönetici ve çalışanlara eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının planlanması gerekmektedir. Her yıl kurum içinde oluşan atıkların bertarafı ve geri kazanımından sorumlu lisanslı tesislerle sözleşmelerin imzalanması ve bu sözleşmelerin takibi yapılmalıdır. Oluşan atıkların lisanslı araçlarla lisanslı sterilizasyon, bertaraf tesislerine gönderilmesinin sağlanması ve atık miktarının düzenli olarak kayıt altına alınması gerekmektedir. Her yılın başında bir önceki yılın toplam Tıbbi ve Tehlikeli Atık miktarlarının Mart ayı sonuna kadar Çevre Bilgi Sistemi üzerinden beyanı yapılmaktadır.

Sıfır Atık sisteminin kurularak belgelendirme sürecinin tamamlanması gerekmektedir.

Çevre Danışmanlık Hizmeti Almanın Sağladığı Avantajlar Nelerdir?

Bu hizmetler, hastanelerin çevresel performanslarını ve sürdürülebilirliklerini artırmalarına yardımcı olmakta ve aynı zamanda çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirerek topluma ve çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirmelerine katkıda bulunmaktadır. Hastanelerin çevre danışmanlık hizmeti alması için bazı temel nedenler:

1. Yasal Uyumluluk: Çevre mevzuatı ve düzenlemeleri zaman zaman değişebilir ve bu durum hastanelerin uyum sağlaması gereken karmaşık bir süreç haline gelebilir. Çevre danışmanlık hizmetleri, hastanelerin ilgili yasal gerekliliklere uyum sağlamasına yardımcı olmanın yanı sıra olası yaptırımlardan kaçınmaları için gerekli adımları atmalarını sağlar.
2. Çevresel Performansın İyileştirilmesi: Hastaneler, enerji tüketimi, atık yönetimi, su kullanımı ve kimyasal maddelerin kullanımı gibi çevresel performanslarını iyileştirmeye odaklanarak çevre üzerindeki etkilerini azaltabilirler. Çevre danışmanları, hastane yönetimine bu alanlarda yapılacak iyileştirmeler konusunda uzmanlık sağlamakta ve çevresel etkileri azaltmaya yönelik çözümler sunmaktadır.
3. Maliyet Tasarrufu: Sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi, enerji ve su gibi kaynakları daha verimli kullanmayı ve atıkların azaltılmasını sağlanabilir. Bu durum, hastanelerin uzun vadede maliyetlerini azaltmalarına yardımcı olur.
4. Kurumsal İtibar ve Toplumsal Sorumluluk: Çevreye duyarlı ve sürdürülebilir uygulamalar benimsemek, hastanelerin kurumsal itibarını arttırmaktadır. Gelişmiş toplumlar artık çevre dostu kuruluşlara daha fazla önem vermektedir ve çevreyle ilgili taahhütleri olan hastanelere daha olumlu bir bakış açısıyla yaklaşılmaktadır.
5. Yeşil Bina Sertifikaları ve Akreditasyonlar: Bazı hastaneler, LEED (Leadership in Energy and Environmental Design) gibi yeşil bina sertifikalarını veya çevresel akreditasyonları almayı hedefleyebilir. Çevre danışmanlık hizmetleri, bu tür sertifikalara ve akreditasyonlara başvuru süreçlerine rehberlik etmektedir.
6. Risk Yönetimi: Çevresel düzenlemelere ve standartlara uyum sağlamamanın potansiyel riskleri vardır. Çevre danışmanlık hizmetleri, bu riskleri azaltmak ve uyum süreçlerini düzenlemek için hastanelere önemli bilgiler ve yönergeler sunmaktadır.

Sonuç olarak, çevre danışmanlık hizmetleri, hastanelerin çevresel performanslarını ve sürdürülebilirliklerini artırmalarına yardımcı olmakta, maliyetleri düşürmekte, topluma ve çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirmelerine katkı sağlamaktadır. Uzun vadede kurumsal itibarlarını güçlendirmektedir.

Çevre Danışmanlık Hizmeti Almamanın Ceza ve Benzeri Uygulamaları Nelerdir?

Çevre danışmanlık hizmeti almayan veya çevresel düzenlemelere uymayan hastaneler çeşitli yaptırımlarla karşılaşabilirler. Yaptırımlar, çevre mevzuatına uyum konusundaki eksikliğin ne olduğuna ve tekrarlama durumunu da dikkate alınmaktadır. Çevre mevzuatına uyum sağlamayan hastanelere uygulanabilecek bazı olası yaptırımlar:

1. Para Cezaları: Çevre mevzuatına uymayan hastanelere para cezaları verilebilir. Bu cezalar, ihlalin ciddiyetine, tekrarlama durumuna ve çevreye verilen zararın boyutuna bağlı olarak değişebilir. Ceza miktarı, ihlalin türüne ve yetkili kurumun politikalarına göre belirlenmektedir.
2. Faaliyet Durdurma: Çevre mevzuatına uymayan hastanelere faaliyet durdurma cezası verilebilir. Bu, hastanenin işlerini geçici veya kalıcı olarak askıya almak anlamına gelir ve ciddi ihlallerde uygulanmaktadır.
3. Lisans İptali: Bu gibi durumlar hastanenin tamamen kapanmasına neden olabilir.
4. Düzeltme Emri: Yetkili çevre birimleri, ihlallerin düzeltilmesi için hastanelere düzeltme emri verebilir. Bu emir, çevreye zarar veren uygulamaların durdurulması ve düzeltilmesi gerektiğini belirtmektedir.
5. Kamuoyuna Bildirim: Bazı durumlarda, çevre mevzuatına uyum sağlamayan hastaneler hakkında kamuoyunu bilgilendiren duyurular oluşturabilir. Bu, hastanenin itibarını olumsuz etkiler ve toplumsal tepkiye neden olur.
6. Hukuki Süreçler: Çevre mevzuatına uymama durumunda, hastane yöneticileri veya sorumluları hukuki süreçlere maruz kalabilir. Bu, yargı önünde hesap verme ve mahkeme masrafları gibi ek yaptırımlarla sonuçlanmaktadır.

Hastaneler, çevre danışmanlık hizmeti alarak çevre mevzuatına uyum sağlamayı ve potansiyel yaptırımlardan kaçınmayı hedeflemelidir.